Gözyaşı döken köylüler, derilerinin iade edilmesini veya parasının verilmesini istedi.
Sarıpınar Köyü Muhtarı Ramazan Çok, ilk defa aday olup muhtar seçildiği köyde ilk iş olarak eski olan camiyi yenilemek istedi. Hayırseverlerden yardım topladığı cami için usta ile de anlaşan muhtar, köylülerin desteğiyle camiyi kısa sürede yaptırdı. Ödenen paralar neticesinde bitirilen caminin 15 bin TL borcu kaldı. Borçları Kurban Bayramı'na erteleyen muhtar ve köylüler, bayramda kestikleri kurbanlarının derilerini köy camisinin borcunun ödenmesi için Sarıpınar Köy Cami Yaptırma ve Yaşatma Derneği'ne makbuz karşılığında bağışladılar. Cami için deri toplandığını öğrenen çevredeki köylerden ve Manisa'nın Soma ilçesinden bağışlanan kurban derilerine deri ticareti yapan çok sayıda kişi talip oldu. İvrindi'deki bir tüccarla pazarlık yaptıklarını anlatan Muhtar Ramazan Çok, 288 kuzu, 27 keçi ve 43 adet büyükbaş olmak üzere toplam 358 adet deri toplandığını söyledi. Muhtar Çok, pazarlıktan sonra köye gelen tüccarın derileri yüklerken pazarlığa uymadığını ve vazgeçtiklerini belirtti. Deriler için Soma ilçesinden talip olan bir başka tüccar ile daha iyi fiyata anlaştıklarını anlatan muhtar, pazarlığın bozulduğu tüccarın köyden ayrılmasından yaklaşık 1 saat sonra deri kaçakçılığı yapıldığı iddiasıyla jandarmanın baskın yaptığını söyledi. Ramazan Çok, kaçak derinin olmadığını, kendisinin ve tüm köylülerin, hatta civardaki köylerden kurban derilerinin caminin borcu için derneğe makbuz karşılığı bağışlandığını söylemesine rağmen derilerin zorla ellerinden alındığını öne sürdü. Israrla Türk Hava Kurumu'na (THK) bağış yapmadıklarını söyleyen muhtar ve köylüler, ilk anda pazarlık yaptıkları derici ile THK'nın iş ilişkisi içinde olduğunu, derileri istediği şekilde alamayan tüccarın THK aracılığıyla jandarmaya kaçak deri ihbarı yaptığını ileri sürdü. Köy muhtarı ile anlaşıp sonradan pazarlığı bozan şirketin ise İvrindi'de THK'nın bu seneki kurban derisi ihalesini kazanan firma olduğu ileri sürüldü.
Şikayetçi olduklarını ve haklarını arayacaklarını belirten köylüler, "Biz derilerimizi camiye yardım için muhtara verdik. Çok yalvardık, derileri camiye topladık dedik dinlemediler. Jandarma geldi, derileri alacağız dedi. Biz de caminin borcu için toplandığını söyledik. THK'dan başka yere toplanamaz deyip derileri zorla aldılar. Jandarma olduğu için biz sesimizi çıkaramadık. Biz derileri camiye yardım için hediye ettik, bağışladık" diye konuştular.
Sarıpınar Köyü Muhtarı Ramazan Çok ise, bayramın üçüncü günü yaşadıklarını olayı anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Muhtar Çok, "Bizim köy camisi için kurulan derneğimiz var. Kurban derisini getirip bağış yapanlara makbuz karşılığında alıp derneğe teslim ettik. Başka köylerden, Soma'dan, Sarıbeyler'den her taraftan deriler geldi. İvrindi'den bir derici ile anlaştık, geldiler. Kuzu derisi, keçi derisi, sığır derisi için ayrı ayrı pazarlık yapıp anlaştık. Derileri araca sarmaya başladılar, bir kısmını ayırırken görüp ne olduğunu sorduğumuzda bize iki deriyi bir deri olarak sayıp alacağız dediler. 'Biz sizinle nasıl anlaştık, iki deriyi bir deri sayarsanız caminin paralarını peşkeş çekmiş oluruz. Nasıl anlaştıysak ona göre alın' dedik. Almaktan vazgeçtiler, biz de derilerimizi geri istedik. İndirdiler. Bunlar gitti 1 saat sonra karakoldan geldiler. Komutan 'Muhtar hakkında şikayet var, dericilik yapıyormuşsun' dedi. Ben ömrümde dericilikle uğraşmadım. Ama köyümüzün camisinin borcu var, köy halkımız bunun için derilerini bağışladılar makbuz karşılığı. Bana 'Bu derileri vermezsen seni hapse atarız, traktörünü, arabanı sattırırız dediler. Deriler benim değil, biz Türk Hava Kurumu için deri toplamadık, ellemeyin bu derilerimize, bunların parası ile caminin borcunu ödeyeceğiz dediysek de dinlemediler. Biz eroin işi mi yapıyoruz? Biz PKK'lı mıyız? Zorla deri alınır mı, caminin derisi bu" diye konuştu.
Devlete karşı gelmediklerini söyleyen Muhtar Çok, "Köylünün, garibanın derisine ellemeyin. Kesinlikle Türk Hava Kurumu'na deri toplanmadı, biz camimize bağışladık. Zoraki benim derimi nasıl alırsın sen? Kuzuma mı baktın, koyunuma mı baktın, para mı verdin bana? Ne istiyorsun benim derimden? Verirsem veririm, vermezsem çöpe atarım. Zorla olur mu? Bu derilerle caminin borcu ödenecek dedim. 'Cami ne oluyormuş? Ne camisi?' diyor adam. Ne camisi olur mu? İşte cami, yapıldı, borcu var, ödenecek dedim. Ama dinlemediler" şeklinde konuştu.
KÖYLÜLER SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Muhtar Çok, köylüler adına şikayet dilekçesi hazırlayıp İvrindi Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Konuyu ilçeye yeni atanan İvrindi Kaymakamı Bünyamin Karaloğlu'na da anlattıklarını ve Kaymakamın yapılan muameleye tepki gösterdiğini anlatan Muhtar Çok, "Şikayetimizden vazgeçmemizi istiyorlar. Bize yapılan kötü muameleyi asla unutamam. Ancak bizim derdimiz ille de deri değil. Derilerin parasını versinler, camimizin borcunu kapatalım bize yeter. Vatandaşların gönüllü olarak bağışlayıp makbuzunu aldığı cami derneğine ait derileri size bağışlamadık, sizin değil, vermiyoruz dediğimiz halde zorla Türk Hava Kurumu tarafından nasıl alınır. Bu yasalara aykırı değil mi? Biz bu işi asla bırakmayacağız, sonuna kadar takip edeceğiz" dedi.
Vatandaşlar ise, "gasp edildiğini" belirttikleri kurban derileri kendilerine iade edilmediği veya parası verilmediği takdirde yaşadıklarını Vali Yılmaz Arslan'a anlatacaklarını ifade ettiler.
Öte yandan, THK İvrindi Şubesi yetkilileri köyl'ülerin zorla alındığını söyledikleri kurban derileriyle ilgili iddiaları kabul etmezken, konuyla ilgili bir açıklama yapmadı. Yasa gereği kurban derilerini toplama yetkisi bulunan Türk Hava Kurumu (THK), gönüllü bağışları toplayabiliyor.
14.11.2011